Nefes Teknikleri insanoğlunun binlerce yıldır fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenlerinde dengeyi sağlamak ve korumak için kullandığı çok etkili egzersizlerdir.
Kadim Nefes Teknikleri bizi kolaylıkla An’da yaşama götürerek, zihinsel özgürleşmeyi sağlayan, her yönden şifalandırıcı uygulamalardır.
Büyük Üstad’lar, zihnini denetlemek isteyen herkesin, öncelikle nefesini denetlemesi gerektiğini belirtmiş
ve insanın zihni üzerinde egemen olması sayesinde tanıyabileceği gerçek kimliği için Nefes Teknikleri Uygulamasını ön koşullardan olarak tanımlamıştır.
Binlerce yıldır çeşitli topluluklarda ( Yogi’ler, Sufi’ler, Zen Budist Rahip’ler, Şaman’lar, Martial Arts Master’ları vb. ) zihin ve beden üzerinde egemen olma amacı ile kullanılan Nefes Tekniklerini, günümüz konvansiyonel Batı Tıb’bı da yavaş yavaş keşfetmeye ve şifalandırıcı etkilerini açıklayabilmek üzere üzerinde klinik araştırmalar yapmaya başlamıştır. Dünyaca ünlü bazı doktorlar ve klinikler tarafından tedavi süreçlerine dahil edilmeye başlanan Nefes Egzersizleri özellikle ruhsal ve psikolojik rahatsızlıkların ve stres yüklü, depresif ve endişeli bir zihnin şifalanmasında ciddi rol almaktadır.
Kontrollü ve ritmik nefes çalışmalarının depresyon tedavisinde, depresyonun şiddeti ne olursa olsun, %68 ile %73 arasında bir başarı oranına sahip olduğu biliyor muydunuz?
Psikiyatrik değerlendirme ve standart psikiyatrik ölçümlerle ortaya konmuştur ki (Beck Depresyon Envanteri, Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği gibi), depresyondaki bu rahatlama üç hafta içinde gerçekleşir. Yine aynı ölçümlerde, üç aylık kontroller boyunca hastaların istikrarı koruduğu ve hastalığa dair bir aktivite olmadığı gözlenmiştir.
Yayınlanan çalışmalar bu uygulamaların ayrıca hastanın beyin dalgalarını normalleştirdiğini, bir “iyi oluş/wellbeing hormonu” olan prolaktin serumunu arttırdığını ortaya koymaktadır.
Aynı şekilde bu egzersizlerin standart antidepresan ilaç kürleri kadar etkili olduğu da yine bu çalışmalarla kanıtlanmıştır. Dr. Larsen’in sonuçları zaman içinde uygulayıcının daha esnekleştiğini, stresle daha iyi başa çıkabildiğini ve sağlığının daha dirençli hale geldiğini ortaya koymaktadır.