► Ayurvedik yaşam ve wellbeing kavramlarını kısaca anlatabilir misiniz?
Ayurveda, kökeni Hindistan’ın Vedik kültürüne dayanan 5.000 yıllık bir doğal şifa sistemi olup, insanoğluna beşeri potansiyelinin üst sınırını gerçekleştirirken, her yönden dengede ve zinde kalmasına yardımcı olan bir bilgelikler bütünüdür.
Ayurveda’nın başlıca hedefi öncelikle kişinin ideal bünye tipini tespit etmek ve herhangi bir dengesizlik durumunda, dengesizliğin haberini veren belirtilerin kaynağını bularak, dengenin tekrar kurulması üzere geniş kapsamlı önerilerde bulunmaktır.
Ayurvedik Tıp iliminin kaynağı olan Vedik metinlerde insanoğlunun 3 ana bedenden oluştuğu açıklanmaktadır;
- Fiziksel Beden
- Zihinsel Beden
- Ruhsal Beden
Ayurveda’nın üzerine basarak anlattığı kurgu, bütünsel sağlık ve zindelik halimiz için üç ana bedenimize de özen göstermemiz ve tüm bedenlerimizde denge yaratıcı ve besleyici gündelik rutinleri yaşamımıza katmamızdır.
Ayurvedik Yaşam Tarzı bilincimizi yükselten, genel sağlık halimize olumlu ivme kazandıran, yaşlanmayı geciktiren, gıda seçimi, aromaterapi ve sportif aktivitelerimize yön verme gibi faydalarının yanısıra genel olarak yaşam kalitemizi yükselterek daha mutlu, daha huzurlu ve daha tatminkar olmamızı sağlayan etkileri barındırır.
Kişilere başlıca aşağıdaki konularda yaşam boyu rehberlik yapan bilgileri içerir;
- Beslenme Tarzı ve İdeal Gıda Seçimleri
- Yemek Pişirme Şekilleri ve Baharat Kullanımları
- Nefes Teknikleri
- Meditasyon Teknikleri
- Aromaterapi
- Masaj Teknikleri
- Fiziksel Aktivite Seçenekleri
- Müzik Alternatifleri
- Gündelik ve Mevsimsel Rutinler
Wellbeing olarak adlandırılan Bütünsel Sağlık yaklaşımında ise temel nokta; insanın sadece fiziksel beden sağlığı üzerinde durmayıp, duygusal, zihinsel ve ruhsal boyutlarının da, sağlığın temeltaşları olduğunu göz önünde bulundurmasıdır.Çünkü bedenimiz kendi iç dinamiklerinde sürekli bir bilgi ve enerji alışverişi içerisindedir.
► Bütünsel sağlık yaklaşımıyla kendimizin en iyi versiyonu olmayı nasıl sağlayabiliriz?
Epigenetik bilimine göre de yaşam tarzımız sağlığın, beden - zihin dengesinin en önemli belirleyicisidir. Yani daha iyi ve daha mutlu olmak tamamen kendi seçimlerimize bağlıdır.
Genlerimiz sadece yatkınlıklarımızı belirler, kaderimizi değil. Bir genin 35000 ifadesi mevcuttur. Seçtiğimiz yaşam tarzı genlerimizin ne şekilde faaliyete geçeceğinin belirleyicisidir.
Ancak yaşam tarzında yapılan olumlu yöndeki değişiklikler ile olumsuz bilgiler taşıyan genler pasif hale getirilip, olumlu bilgiler taşıyan genler çok daha aktif çalışır duruma gelebilmektedir. Ve bu süreç yalnızca sizin gündelik seçimlerinizde saklıdır…
Yani gündelik seçimlerinizle telomerlerinizi uzatmak ve epigenom faaliyetlerinizin nasıl olacağına karar vermek sizin elinizdedir. Sabah kalktığınızda güne kahveyle başlamak veya bir baharat çayı içmek... Bunu siz tercih edeceksiniz. Yaşam tarzınız genlerinizin davranış şeklini etkiliyor. Bu kadar basit aslında.
Well-Aging bu demek. Yani gündelik seçimlerinizin bedeninize, ruh halinize ve zihninize ne yaptığının farkında olmanız. Hayatınızı uzun vadeli olarak düşünmeniz ve tercihlerinizi ona göre yapmanız. Demek ki gündelik yaşamımızda bedenimiz ve zihnimiz için yapacağımız bilinçli seçimler aracılığı ile “Sağlıklı ve İyi Yaş Alma Süreci”mizi başlatmak ve devam ettirmek tamamen bizim kontrolümüzdedir.
► Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tavsiyeleriniz var mı?
Bağışıklık Sistemimizin merkezi , Sindirim Sistemindedir. Sindirim Sistemi dengesi ve sağlığı insanoğlunun bütünsel sağlığının garantisidir. Bedenimizdeki serotonin hormonunun en fazla üretildiği nokta kalın bağırsaklar olup, bu hormonun düzenli salgılanması immun sistemi açısından büyük önem taşır. Çünkü serotonin, melatonin hormonunun ham maddesi olur; ve melatonin sonsuz geri dönüşümlü bir anti-oksidan’dır. O yüzden öncelikle sağlıklı bir sindirim sistemine sahip olmak gerekmektedir.
Bunun dışında Bağışıklık Sistemini yükseltmek için başlıca aşağıdaki pratik önerileri verebilirim ;
- Sirkadiyen Ritimlere göre her gece 6-8 saat arası kaliteli uyku
- Düzenli olarak meditasyon uygulaması
- Doğada vakit geçirmek
- Keyif alacağımız fiziksel aktiviteleri yaşamımıza düzenli dahil etmek
- Düzenli hareket etmek
- Bol bol gülmek ve kahkahata atmak ( Vagus stimülasyonu sebebiyle bağışıklığı güçlendirir)
- Dinlenmek ve rahatlamak için kendimize alan ve zaman yaratmak
- Yaratıcılığı geliştirmek için muhtelif alıştırmalar yapmak
- Sahip olduğumuz yetenek ve imkanlarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak
- Yüreğimizin heyecanını ve coşkusunu takip etmek
► Sindirim sistemimiz ikinci beynimiz olarak adlandırılıyor. Düzenli çalışan bir sindirim sistemi için verebileceğiniz beslenme tüyoları var mı?
Bilimadamları tarafından ikinci beynimiz olarak adlandırılan sindirim sistemimiz fiziksel ve duygusal durumumuzun ana belirleyicisidir. Sindirim sistemimizde sadece yediklerimiz sindirilmiyor. Beş duyumuzla algılayarak aklımızın kovasında biriken tüm duygu, düşünce ve deneyimlerimiz sindirim sistemimizde metabolize oluyor yani dönüştürülüyor ve hem fizik, hem de zihin bedenden tahliye ediliyor.
Genel olarak tüm bünye tipleri için geçerli olacak aşağıdaki öneriler sindirim sisteminin rahatlamasını sağlar;
- Her sabah büyük bir bardak ılık su içine yarım limon suyunu ekleyin ve güne bu şekilde başlayın. Limon karaciğeri toksinlerden arındırır ve bağırsak sağınımını, yani bağırsağın sindirim esnasında yaptığı doğal dalgalanma hareketini uyarır. Bu da kabızlığı giderir.
- Herhangi bir hastalığınız yoksa, açlık hissetmeden yemeğe oturmayın.
- Günün en kuvvetli öğününün öğle saatlerinde olmasını hedefleyiniz.
- 3 ana öğün arasında sıvı tüketimi haricinde muhtelif çaylar, kahve, su dışında adeta oruç tutunuz; diyabet hastası vs. değilseniz, bir leblebi dahi olsa ara öğün tüketmeyin.
- Ana öğünleriniz arasında 5 saat olmalı
- Akşam yemeğinizi en geç 20:00 sularında bitirmiş olmalısınız.
- Yağlı ve ağır yiyecekler yiyecekseniz genellikle saat 12:00 ve 14:00 arasında yenmeli.
- Yemekten yarım saat önce ve sonrası ve yemek esnasında BUZLU ve SOĞUK hiçbir sıvı tüketilmemesi ilkesi sindirim enzimlerinin sağlıklı işlev görmesi açısından çok önemlidir.
- Sinirli, üzgün ve asabi iken ve gece geç saatlerde yemek yemekten kaçınılmalıdır.
- Özellikle akşam yemeklerinden sonra işlenmiş şekerli hiç bir şey tüketmeyin.
- Gün boyunca yudum yudum sıcak su için.
- Sindirim sistemini çalıştırmak ve dengelemek için meditasyon yapın.
- Sindirim sistemini çalıştırmak ve dengelemek için yoga ilmine dayalı, burundan alınıp verilen kontrollü ve ritmik nefes tekniklerinden faydalanın.
- Çiğ gıdalardansa ılık ve hafifde olsa pişmiş gıdaları tercih edin, çünkü pişmiş gıdaların sindirimi daha kolaydır.
- Yemeklerinizi sindirime yardımcı olan baharatlarla pişirin: Örneğin taze zencefil, nane, tarçın, kimyon, kakule, kişniş ve rezene tohumu.
- Her gün egzersiz yapın. Tempolu yürüyüş ya da yoga yapmak metabolizmanızı ve sindiriminizi uyarır.
► Healin Foods'ta düzenlediğiniz Wellbeing seminerlerinizin içeriklerinden bahsedebilir misiniz? Kimlere hitap ediyorsunuz ve bu seminerler sayesinde neler öğrenebiliriz?
Healin Foods’daki wellbeing seminerlerimizde genel hedef kitlemiz kadınlar.
Daha sağlıklı , daha enerjik, daha mutlu ve dengede bir yaşam tesis etmek isteyen , 18 yaş üzerinde her yaş grubuna hitab eden seminer konularını wellbeing halini yaratabilmek üzere oldukça geniş bir yelpazede oluşturdum. Tarihleri belli olan konu başlıklarımız aşağıdaki gibi;
- Kalıcı Zayıflamada Yaşamboyu Çözümler
- Bütünsel Sağlık ve Wellbeing İpuçları
- Kronik Kabızlığa Ayurvedik Çözümler
- Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Ayurvedik Formüller
- Nefes Teknikleri ile Stres Yönetimi
- Nefes Teknikleri ile İdeal Kilo
- Total Wellbeing Testi ve Önerileri
- Strese Karşı Panzehir Meditasyon Teknolojisi
- Telomer Testi ve Wellaging Önerileri
- Ayurvedik Bünye Tipi Testi ve Belirgin Özellikleri
- Ayurvedik Bünye Tipinize Göre Beslenme Önerileri
- Detoks İçecekleri Atölyesi
- Duyularımızla Şifa Metotları
- Fermente Gıda Atölyesi
- Uykusuzluğa Karşı Çözüm Önerileri
- Sindirim Sistemi Sağlığı için Baharat Atölyesi
- Duygusal Yük Oranı Belirleme Testi ve Duygusal Detoks Uygulamaları
► "Genleriniz kaderiniz değildir" adlı kitabınızdan Avurveda ile yaşam kalitemizi nasıl değiştirebileceğimize dair birkaç ipucu paylaşabilir misiniz?
Ayurvedik yaşam tarzına geçtiğiniz zaman, hem bedenen, hem de zihnen tamamen bünyenizi dengeleyici bir yaşam tarzıyla tanışıyorsunuz. O yoğun temponun içinde gündelik hayatınıza, dengeleyici, çok basit ama çok da etkili rutinleri koymaya başlıyorsunuz.
Örneğin, sabah kalktığınız zaman güne büyük bir bardak ılık limonlu suyla başlıyorsunuz veya sindirim sisteminizin çalışma eğilimini tespit ettikten sonra, sindirim sisteminizi rahatlatacak olan baharatları çantanızda kapalı bir tuzlukta taşıyorsunuz. Nerede olursanız olun yemeğinize o baharatları serpiyorsunuz.
Çok stresliyseniz, stresinizi azaltacak 5-10 dakikalık nefes egzersizleri, farklı meditasyon teknikleri veya sizin yapabileceğiniz, teskin edici, zihninizi dinginleştirici başka bir farkındalık uygulamasının hayatınıza entegrasyonunu sağlıyorsunuz. Yaşamınızı tamamen değiştirmekten söz etmiyoruz; işlerimizi bizi zorlayacak raddeye getirmeden, dengede yaşama sanatından söz ediyoruz.
Kişiden kişiye değişen durumlar var tabi ancak değişmeyen durumlar da var. Örneğin stres yönetimi pek de öyle kişiden kişiye değişmez. Merkezi Sinir sistemini dengelemek için yapılacak şeyler belirlidir.
Veya örneğin beslenme… Kullanacağımız baharatlar, çaylar, bünye tipine göre değişir. Ancak sirkadiyen ritimler bütün canlılara göre aynıdır ve değişmez. Güneş batarken hayat uykuya geçer, güneş doğarken harekete geçer, canlanır. Bu sirkadiyen ritmi kişiden kişiye göre değiştiremezsiniz. Bu nedenle de uyku düzeni herkes için çok önemlidir. Ama vardiyalı çalışanlar veya gece nöbeti tutanlar gibi sirkadiyen ritme uyum sağlayamayanlar da var. O zaman da bedenlerinde oluşan olumsuzlukları nasıl düzeltebilecekleri, bu durumla nasıl başa çıkabileceklerini öğretiyorum. Mesela yarım saat meditasyon yapmak, tüm gece uyumaktan çok daha fazla psikolojik dinlenme sağlar.
Instyle Dergisi, Nisan 2020
Ebru Şinik Röportajı