Panchakarma tedavi protokolleri son derece eğitimli ve yetenekli Ayurveda doktorlarının rehberliğini gerektiren çok özel Ayurvedik uygulamaları barındırır.
Ayurveda'nın derin arınma sistemi olan Panchakarma, bedenin toksinlerden, zihnin bulanıklıktan arınmasını sağlayan beş temel terapiden oluşur. Bu ikinci bölümde Nasya ve Rakta Moksha protokollerinin detaylarını inceleyeceğiz.
4. Protokol – Nasya: Burun ve Sinüsler Yoluyla Toksin Tahliyesi
Burun hem beyine hem de bilince açılan bir kapıdır. İlacın burun kanalıyla uygulanmasına Nasya denir. Sinüs, boğaz, burun ve kafatası bölgelerinde biriken doşa fazlalıkları, bu bölgelere en yakın kapı olan burun yoluyla tahliye edilir.
Sinir sistemi enerjisi olarak tanımlanan yaşam gücü prana, burundan alınan nefesle vücuda girer. Prana’nın merkezi beyindedir ve zihinsel aktiviteler, hafıza, konsantrasyon gibi işlevleri düzenler. Dengesiz prana, baş ağrısı, kasılmalar, hafıza kaybı ve azalmış duyusal algı gibi durumlara yol açar.
Nasya terapileri, prana dengesizliklerinin giderilmesi için uygulanır. Özellikle sinüs tıkanıklığı, migren, kas spazmları ve bazı göz–kulak problemlerinde etkilidir. Uygulama sırasında parmak ucu ghee (sadeyağ) içine batırılır ve burun duvarlarına yavaş masaj yapılır. Bu nazik masaj, hem nefes yollarını açar hem de bloke olmuş duyguların serbest kalmasına yardımcı olur.
Günde iki kez, sabah ve akşam yapılan bu uygulama; nefes alma ritmini dengeler, limbik sistemi rahatlatır ve görme kalitesini dahi artırabilir. Ancak burun mukozasının hassas yapısı nedeniyle tırnakların kısa olması, masajın daima nazik hareketlerle yapılması önerilir.
5. Protokol – Rakta Moksha: Kanın Arındırılması
Rakta Moksha, Ayurvedik tıpta kanın arındırılması için uygulanan geleneksel bir yöntemdir. Mide–bağırsak sisteminde biriken toksinler kana karıştığında, bu durum tekrar eden enfeksiyonlar, hipertansiyon ve cilt hastalıklarına neden olur.
Ürtiker, egzama, akne, kurdeşen gibi rahatsızlıkların temelinde genellikle bu toksik yüklenme vardır. Bu nedenle hem içsel ilaç tedavileri hem de toksinlerin fiziksel tahliyesi birlikte uygulanır.
Pitta doşası ile kan arasında yakın bir ilişki bulunur. Karaciğerde üretilen pitta, dengesizleştiğinde kana karışarak toksisite yaratır. Bu durumda kan alma uygulaması, kandaki pitta kaynaklı gerginliği azaltır ve dalağı uyararak bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bu terapi, birçok kan kökenli hastalığın tedavisinde radikal çözümler sunar. Şeker, tuz, yoğurt, alkol ve ekşi gıdalar gibi maddeler kanı kirletebilir; bu nedenle tedavi sürecinde bu gıdalardan uzak durmak gerekir.
Alternatif Rakta Moksha uygulamaları, bitkisel tedaviler, kristal terapileri ve renkli su terapilerini içerir. Tüm süreç boyunca fermente ve asidik gıdalardan kaçınmak önemlidir.
“Rakta Moksha terapisi, vücuttaki toksik kanın temizlenmesiyle bedensel ve ruhsal dengeyi yeniden kurmayı hedefler.”